nedir bu aşk???
3 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
nedir bu aşk???
Büyük bir kentin hengamesi gibi kulağımızı uğuldatan ve aslında bu gürültüyü çıkarmasından pek de rahatsızlık duymadığımız...
İyi ki varsın dedirten, ama kimi zaman yetersiz kalan...
Emirleri hep kendi veren...
Her defasında sonsuz bir yolculuğa çıktığımızı düşündüren ve yolculukta en fazla
gereken eşyayı evde bıraktığımızı düşündürtecek kadar şüpheli.
Biz daha kapıyı yeni çalıyor diye düşünürken o çoktan içimizde bir yere yerleşmeyi bilecek kadar kurnaz.
Kapıdan kovulsa bacadan girecek kadar inatçı.
Yaşadığımızda bize çok tanıdık gelecek senli benli...
Herkesin yüreğinde, gözünde, içinde, teninde olan...
Sade gibi görünen ama içinden çıkmayacak kadar karışık...
Dudaklarımızı dişletecek kadar çıldırtan ama mükemmel...
Aklımızı karıştıran ama baktıkça hayranlık duyduğumuz bir çift göz...
Dokundukça vazgeçemediğimiz, müptelası olduğumuz bir ten...
Soluk alışımız kadar kısa sürede kanıksadığımız ama yine de bizi sormadan gittiğinde kendimizi kirletilmiş gibi hissetmemize neden olan...
Sadece yıldızların şahit olmasına izin verebileceğimiz kaçamak bir sokak öpüşmesi...
Hep beş dakikası var dememize karşın saatlerce beklemeyi göze aldığımız bir randevu...
Geceleri uyurken yanımızda olduğunu hayal ettiğimiz ve yatağımızda her zaman yer bulabilecek en seçkin misafirimiz...
Yaparken keşfetmekten zevk aldığımız, her parçasını içimize yavaşça sindirdiğimiz ve bütüne ulaştığımızda sonsuz bir keyif duyduğumuz bir puzzle...
Kuralları kendisi koyarken bize karşıdan sırıtan, yaşarken zamanı yetiremediğimiz, geldiğinde sormadığı gibi giderken de bir eyvallah demeyecek kadar dünyalar hakimi...
Öfkemiz, zayıflığımız, şiddetimiz, gücümüz, kahkahamız, gözyaşımız, geçmişimiz, geleceğimiz, yorgunluğumuz, enerjimiz...
Hayatın taa kendisi
AŞK......
İyi ki varsın dedirten, ama kimi zaman yetersiz kalan...
Emirleri hep kendi veren...
Her defasında sonsuz bir yolculuğa çıktığımızı düşündüren ve yolculukta en fazla
gereken eşyayı evde bıraktığımızı düşündürtecek kadar şüpheli.
Biz daha kapıyı yeni çalıyor diye düşünürken o çoktan içimizde bir yere yerleşmeyi bilecek kadar kurnaz.
Kapıdan kovulsa bacadan girecek kadar inatçı.
Yaşadığımızda bize çok tanıdık gelecek senli benli...
Herkesin yüreğinde, gözünde, içinde, teninde olan...
Sade gibi görünen ama içinden çıkmayacak kadar karışık...
Dudaklarımızı dişletecek kadar çıldırtan ama mükemmel...
Aklımızı karıştıran ama baktıkça hayranlık duyduğumuz bir çift göz...
Dokundukça vazgeçemediğimiz, müptelası olduğumuz bir ten...
Soluk alışımız kadar kısa sürede kanıksadığımız ama yine de bizi sormadan gittiğinde kendimizi kirletilmiş gibi hissetmemize neden olan...
Sadece yıldızların şahit olmasına izin verebileceğimiz kaçamak bir sokak öpüşmesi...
Hep beş dakikası var dememize karşın saatlerce beklemeyi göze aldığımız bir randevu...
Geceleri uyurken yanımızda olduğunu hayal ettiğimiz ve yatağımızda her zaman yer bulabilecek en seçkin misafirimiz...
Yaparken keşfetmekten zevk aldığımız, her parçasını içimize yavaşça sindirdiğimiz ve bütüne ulaştığımızda sonsuz bir keyif duyduğumuz bir puzzle...
Kuralları kendisi koyarken bize karşıdan sırıtan, yaşarken zamanı yetiremediğimiz, geldiğinde sormadığı gibi giderken de bir eyvallah demeyecek kadar dünyalar hakimi...
Öfkemiz, zayıflığımız, şiddetimiz, gücümüz, kahkahamız, gözyaşımız, geçmişimiz, geleceğimiz, yorgunluğumuz, enerjimiz...
Hayatın taa kendisi
AŞK......
$£rv£t-
Mesaj Sayısı : 9
Yaş : 35
Kayıt tarihi : 09/11/07
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz